Londra merkezli Hizmet Çalışmaları Merkezi’nin direktörü İsmail Sezgin bir analizinde Gülen Cemaati’nin karşı karşıya olduğu büyük tehditlerden birisinin kültleşmek olduğunu belirtmiştir. Sezgin’e göre Gülen Cemaati halihazırda bir kült değildir ancak böyle bir riskten bahsetmek de gerekmektedir. Sezgin, 18 Şubat 2018 tarihli Twitter mesajında…
2007 yılında “Gülen Hareketi ve AK Parti” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Yazıda hareket ile partinin ulusalcılara karşı ortak hareket ettiklerini iddia ediyordum. Bu ortaklığı da ulusalcıların dışlayıcı laikçiliğine karşı olmaları ve Avrupa Birliği çizgisinde küresel entegrasyonu desteklemeleri çerçevesinde ele alıyordum. On yılda…
Hem Türkiye’de hem de diğer Müslüman-çoğunluklu ülkelerde son dönemde yaşanan gelişmelere baktığımızda ortaya çıkan sonuçlardan birisi kanaatimce şudur: Eğer sorunlarımızın çözümü için özgür düşüncenin, sivil toplumun ve demokrasinin güçlenmesi gerekiyorsa, bunu başarma şansımız cemaat olarak adlandırılan yapılar ile artık mümkün görünmüyor. Toplumlarımızın sosyal…
Yirminci yüzyıl İslam düşüncesinin etkili isimlerinden Said Nursi üzerine ilk yazımıza çok sayıda okur (ve yazar) yorumu aldık; hepsini dikkatle değerlendirdik. İkinci yazıya gelebilecek tepkilerin daha da verimli olabilmesi adına üç noktayı vurgulamak istiyoruz. Birincisi, Said Nursi salt olarak bir düşünür değil, aynı…
Türkiye’de İslami muhafazakar çevrelerin etkisi altında en çok kaldığı düşünürlerden birisi Said Nursi (1877-1960)’dir. Nursi’nin takipçisi olan Nurcular sayısal büyüklük açısından Türkiye’de marjinal olarak tanımlanacak kadar az bir kesimi oluşturmaktadır. Ancak, Nursi’nin Risaleler şeklinde bilinen Risale-i Nur Külliyatı Gülen cemaati başta olmak üzere…
“‘Yadsıyan Akıl’ ve Acı” başlıklı yazımda Müslümanların problemlerini yadsıdıklarını, bunun için son derece kullanışlı söylemler geliştirdiklerini ve dolayısıyla sorunlarını çözemez hale geldiklerini ifade etmiştim. Amacı “atalara vefa,” “kitlelere hedef göstermek,” veya başka her ne olursa olsun, gerçekleri yadsıyarak yapılan kimlik inşasının uzun vadeli…
2009 yılında Princeton Üniversitesi’nde bir grup sosyal bilimci olarak Türkiye üzerine çalışmaları tartışmak için toplanmıştık. Genç bir akademisyen neden hep Batılı düşünürlerin ürettiği teorileri kullandığımız ve Müslümanlar arasında çıkmış sosyal bilimcileri referans alamadığımız sorusunu ortaya attı. Konferansın “kıdemlilerinden” bir sosyolog bana dönerek “Aklıma…
Jürgen Habermas’a göre kamusal alan özel yaşamın noktalandığı ve bireyin sosyal hayata ve tartışmalara katıldığı, yani görülebilir olduğu alanda başlar. Sivil toplum yapıları da özerk, demokratik, özgür, katılımcı ve şeffaf olabildikleri ölçüde kamusal alan içinde alternatif fikirler üretip kamu politikalarına ve toplumsal gelişime…
Günlük hayatta doğrudan fark edilmiyor gibi görünseler bile bazı makro konular, insanların yaşamlarını hatta kültürlerini etkileyen temel taşlardır. Sözgelimi, “zaman nedir ve nasıl akıp gider?” yahut “zamanı nasıl algılamayız?” gibi sorular, burada benim bahsettiğim makro konulara örnekler olarak verilebilir. Dini veya seküler paradigmalar,…
Bu yazıda Müslümanların geniş çaplı olarak düşüncelerine ve tavırlarına tesir etttiğini düşündüğüm bir akletme biçiminden bahsedeceğim. Buna “yadsıyan akıl” demek istiyorum. Bazı örneklendirmeler de yapacağım. Yadsımak görmezden gelmek, inkar etmek, -mış gibi yapmak, göz kaçırmak gibi anlamlara geliyor. Yad kelimesinin “yabancı” anlamına geldiğini…